7 Mayıs 2010 Cuma

İnternet ve Hobiler üzerine

Küreselleşmenin en yüksek noktaya çıktığı bir dönemde insanlar da biribirine benzemeye başladı bana göre. Zamanının çoğunu işinde geçiren insanoğlu artık eve geldiğinde yatmadan önce bir saatliğine de olsa internete giriyor. Haber okuyor, araştırma yapıyor, oyun oynuyor, bilgi alıyor-veriyor, sohbet ediyor, film izliyor, müzik dinliyor, alışveriş yapıyor v.s. Yani eskiden kafede, orada burada yaptığımız şeyleri evimizde, sıcak çayımızı yudumlarken yapıyoruz. Zevklerimiz değişiyor tabii ki. Örneğin linuxçular belki dışarıda hiç birbirini bilmeyecekken şimdi arkadaş, fotoğrafçılar desen kendini aşmış durumda, nikoncular ayrı, canoncular ayrı, pentaxçılar ayrı yada hepsi karışık, teknoloji meraklıları her yerde, gezginler bir arada, motosikletçiler bir arada ve liste öyle uzayıp gidiyor. Sosyalleşme doğamızda var ama bunun yolunu ne kadar kendimiz belirliyoruz? Kontrol bizde mi şirketlerde mi, yoksa hepsinden biraz mı? Bizim yatkınlığımızı görenler yatkın olduklarımızı desteklemeye devam ediyor. Bizim işimize mi geliyor, yoksa birilerini mi besliyoruz? Tüm zevklerimizin belirlendiği ve insanoğlunun sınırlarının çizildiği bir dünyada ne kadar kendimiziz? Eğer böyle mutlu oluyorsak, problem yok demek mi yoksa birileri bizim böyle hissetmemizi mi istiyor? Bu gidişle gelecekte bize çizilen rotada giden robotlar mı olacağız? Ey insanoğlu, karınca nasıl dürtüleri ile hareket ediyorsa işte sen de onun gibisin. Akıllı sanıyorsun kendini, ama işte sen de sana düşeni yapıyorsun... Yahu arkadaşım, ben böyle mutluyum, karıştırma, bulandırma... De get!

2 yorum:

murat dedi ki...

gerçekten çok güzel açıklama yapmışsınız. Açıklayıcı bilgilerniz için teşekkürler.

T D dedi ki...

Aslında bilgi yerine yorum diyebiliriz. Ben teşekkür ederim...